29 Eylül 2013 Pazar

Grip gibi bir şey...

Ahhh şekerim ahhh...bu ne hal...
Grip gibin ama grip olmayan, hasta gibin ama hasta da değilsin. Bir şeye benzetemedim bunu ama boğazımın acıdığı, burnumun aktığı kesiin. Başım mı? hııım oda gece tutuyor sağolsun.
Hamilelikte en zor şey hasta olmak zannımca, 3 kez ağır idrar yolu enfeksiyonu olmuş biri olarak bu bana ondan bile ağır ve sinir bozucu geldi. Normalde gidersin doktora, alırsın ilaçlarını, yatarsın dinlenirsin, bir terlersin şöyle mis gibi, ooh geçer gider bu melet. Ama hamileyken düşünmen gereken en değerli en kıymetli kendinden önce bir pıtpıtın varsa bu gerçekten stres sebebi. İlaç alamıyorum, almakta istemiyorum. 30.haftada olmam dolayısıyla e birde çok huzurla rahat uykuda zor oluyor, yatmak gitgide zorlaşıyor. 
Napıyorsun peki? dayanıyorsun ıhlamura, ballı limonlu çaylara, bol sıvı, bol C vitamin meyveye, sebzeye, sağlıklı beslen, dinlen, yorma kendini şekerim. Ama zor çok zor arkadaş çok.
Ona bir şey olmasın, o sağlıklı, iyi olsun yeter.
Her kese bol sağlıklı bol enerjik, hastalıklardan fersah fersah uzak olacağınız bol keyifli bir hafta dilioooruuum :)


19 Eylül 2013 Perşembe

Şekerim benim...


165... estetik duruyor sanki dimi, güzel, şeker  gibi bir rakam :)
Şu meşhur olmazsa olmaz şeker yüklemesi değerimdir kendisi, yani bu aşamayı da atlatmış bulunuyorum, limonlu şekerli sular vs. O kötü hamiş hikayelerinin aksine tansiyonum da düşmedi, bayılmadım, kusmadım da, gayet keyifli bir süreç oldu benim için ama sonuç yüksek, ooy ne ara yükseldin dedim şekerim, yıllardır yerinde sayarsın, şimdi hamileyim, bir pıtpıtım olacak diye mi bu trip bu havalar.
Hiç sevmedim, hiiç hoşlanmadım.
Doktorumu aradım hemen.
Tatlıcı doktorum başladı saymaya, hamur işi yok, tatlı yok, çikolata yok, kek börek yok, tamam mı tatlıcım. O kadar da kibardır benim doktorum :)) 
Bana tatlıcım deyip deyip, sanki bana eziyet etmek ister gibi gözümün önümde fırıl fırıl kremalı, çikolatalı mis mis cuplar dolandırmanın, dondurmalar uçurmanın ne alemi var şimdi.
Ben bu ilk şoktan çıkamadan daha,devamı varmış meğer, bir cihaz alıcaksın tatlıcım, sabah akşam yemekten bir saat sonra ölç, yaz, not al tek tek bakıcam...vuuuuu bu ne?


İşte buuu,tanıştırayım, yeni cicim, kanımı emiyor kendisi :) Şu ara beni çok mutlu etmese de görevini yapıyor oda gariban.
Oranlar bana göre hiç iç açıcı değil yalnız onuda söliim, 90-97-100-144 gibi gibi garip garip şeker değerlerim var, ellerimden öper. 90'nın altına düşerse eğer hipoglisemi olma durumum varmış sanırım. Hamilelikte de bu tip şeker inişleri çıkışlarının normal olduğunu da biliyorum ama benim doktorcuum ne düşünüyor onu bilemiyorum.

Tatlıcııım ;)

18 Eylül 2013 Çarşamba

1-26 hafta...



 Her şey hayatımıza bir pıtpıt lazım diyerek başladı. Eee istiyorsunuz işte daha ötesi yok, yani planlı programlı :) Bir sabah bir kalktım hamileymişim değil işin aslı. Ve tabii amaca ulaşınca da muhteşem heyecanlı salak bir hal, içimde koca koca balonlar patlıyor, her şey bi pembe bi pembe görünüyor gözüme anlatamam :)) Sürekli sırıtan bir çift, ee şimdi ne yapıcaz durumu, ee hani planlıydı,niye şaşırdınız ki dimi, ama o kadarda plan yapılamıyormuş işte. Sonra doktora git gel, heyecan hala tavan, az buz mide bulantıları, yasaklar, onu içme bunu yeme, her gün aman ihmal etme, yumurta ye süt iç. Dedim zaten seviyorum hiç sorun değil,zaten içiyorum oh ne alaaaa, aman ne keyifli ne keyifli derkeeen bir anda fenalık geliyor, yumurta deyince mideme biri yumruk atıyor sanki, nasıl bir koku nasıl bir kötü tat yarabbim, şaşırdım kaldım, meğer her sabah yemek durumunda olunca artık böle hissediyormuş bu hamile kısmısı. Süte çareler ürettim de yumurtayla hala barışamadık :)


Sonra en keyifli en heyecanlı anlardan ikincisi, bir oğluşumuzun olacağını öğrendiğimiz an, öncelikle sağlıklı bir bebeğinizin olduğunu bilmek en güzel en muhteşem duygu, bu zamana kadar edilmiş duaların en kıymetlisi, onun sağlıklı olması. Tabi ki binlerce şükür.

Arada bir sürü test, tahlil, muayene v,s. Bunların hepsi ayrı ayrı bir stres unsuru onuda belirtmeden geçemiycem. Her aşamada kalbiniz çıkacak gibi, karnınızda garip ağrılar, bir şeye benzemeyen saçma sapan duygu hali. Bir iyisiniz bir kötü. Ayy feci karışıklık yani. Hele benim gibi belirsizliklerden, yüksek duygu hallerinden nefret eden biri için inanılmaz fazla. Alıştım mı yok ''ıı'' , bundan sonra hep böyle gidecek biliyorum ama alışır mıyım onu bilemiyorum.Yaşayım göreyim dimi.

Öyle böyle geldik 26.haftamıza, şimdi oğluşumun anneciğinin karnında sağa sola savurduğu tekmelerle inanılmaz mutluyum, konuşuyoruz baya baya artık, şimdi diyorum ki ona '' bizi anlatıyoruum tospaaam '' ve işte muhteşem tekmelerden bir tane , bir tane daha. Ohhhh çok şükür Allah'ıma. 
Tekmelerini sevdiğim, varlığına dualar ettiğim, iyi ki içimdesin.

SENİ BEKLİYORUZ PITPITIIM.

:)